Bu köşede incelemeye alıp, tabir-i caizse ameliyat masasına yatırdığımız çalışmalarda içine bir şekilde caz nosyonu da bulaşmış ve ziyadesiyle elektronik seslerle örülmüş albüm incelemelerine ağırlık vermeye çalıştık bugüne değin. Öte yandan zaman zaman özgür cazın doğaçlamalarının ön planda olduğu albümlere bakarken, zaman zaman da rock müziğin isyankar halinin başrole soyunduğu albümleri mercek altına almaya gayret ettik. Bu defaki yazımızda ise elektronik müziğin geniş coğrafyasının farklı bir kulvarıyla, cazın başat enstrümanalrından iki olan piyano ve kontrbasın kesiştiği bir çalışmaya büyüteç tutuyoruz. Bu yazımız için ajandamıza takılan albüm yine bir ortak çalışma. Ayrıca uzunca zamandır detaylı bir inceleme için sırasını bekleyen bu çalışmanın 2011’in ortalarında yayınlanmış olduğunu da belirtelim. 2000’lerin başından bu yana “abstract hip hop” olarak tanımlanabilecek tarzlarıyla hip hop’a deneysel, alternatif ve çizgidışı bir boyut kazandıran Antipop Consortium ekibinin iki azılı üyesi HPrizm (aka Priest) ve Beans ile, piyanist Matthew Shipp ve kontrbas üstadı William Parker arasındaki bu işbirliğinin sonuçlarına gelin hep beraber gözatalım.
Beş yaşında piyano dersleri almaya başlayan, 12 yaşında caza
yönelen ve 80’lerin ortasından bu yana New York caz sahnesinin önemli
figürlerinden biri olan Shipp onlarca albüme imza atmış üretken, vizyoner ve
yenilikçi biri. Cazın hatırı sayılır isimleriyle (Joe McPhee, Roscoe Mitchell,
Evan Parker, David S. Ware, Joe Morris gibi) olan birlikteliklerinin yanı sıra;
Spring Heel Jack, DJ Spooky, EI-P ve Antipop Consortium (aslında bu ekiple ilk
birlikteliği 2003 yılında yayınlanan Antipop
vs. Matthew Shipp isimli albüm olarak anılabilir) gibi müzisyenlerle de
üretimler yapmış Shipp. Projede kontrbas çalan William Parker ise yine New York caz sahnesinin özellikle deneysel
işlerde öne çıkan isimlerinden biri. Ayrıca Parker’ın Matthew Shipp ile
birlikte David S. Ware Quintet’in ve ayrıca 80’lerin başında kurulan free jazz
grubu Other Dimensions In Music’in bir üyesi olduğunu da belirtmeden
geçmeyelim.
Projenin diğer kanadında ise özellikle 2002 yılında elektronik müziğin önemli kalelerinden biri sayabileceğimiz Warp Records etiketiyle yayınladıkları Arrhythmia isimli çalışmalarıyla dikkat çeken alternatif hip hop grubu Antipop Consortium ekibinin iki vokali olan HPrizm (kendisi aynı zamanda albümdeki elektroniklerden de sorumlu kişi) ve Beans var. 2000’lerin ortasında birkaç yıllığına ayrılıp tekrar birleşen Antipop Consortium, elektronik müziğin IDM (Intelligent Dance Music) olarak adlandırılan kanadıyla dirsek teması bulunan, hip hop’a farklı bir yorum getiren ve özellikle deneysel tınılarıyla dikkat çeken bir oluşum.
Özetle bir yanda caz sahnesinin iki kalburüstü ismi, diğer
yanda ise her daim farklı bir kulvarda ilerleyen bir ekibin ana çekirdeği
sayılabilecek isimler olunca da elimizdeki albüm tam Aksi İstikamet’lik demekte
bir beis görmüyoruz açıkçası.
Albüm tamamına yakını ortalama iki dakika uzunluğunda tam 20
parçadan meydana geliyor. Buradan da tahmin edilebileceği üzere klasik şarkı
formundan biraz daha uzak; belirli bir tema, tempo ve melodi etrafında
şekillenen kısa parçalar oluşturuyor albümün omurgasını. Baz parçalar birbirini
bütünlerken, bazıları da iki farklı mod arasındaki geçişi sağlayan birer pasaj
görevi üstleniyor. Albümün genel aurasını ise hip hop ve cazın yan yana durduğu
bir çalışmadan ziyade, “hip hop caz” olarak adlandırmak olası.
Açılışı yapan Terra
Cotta’da Shipp’in giriş mahiyetindeki yankılı piyano tuşelerine HPrizm’in
elektronikleri eşilik ediyor. Adeta gösteri için perdenin kaldırıldığı
hissiyatını veren bu yumuşak girişin ardından gelen Half Amazed A/B albümün genel havasını en iyi özetleyen
çalışmalardan biri. HPrizm ve Beans’in sırayla mikrofona geldikleri parçada
kullanılan looplar ve elektronikler etrafında şekillenen akıcı bir melodi
hakim. Arada hafiften kendini duyuran Parker ise yine albümün genelinde olduğu
gibi parçanın destekleyici unsurlarından biri.
Rainbow Streets Aglow
özellikle Shipp’in piyanosuna yedirilmiş looplar ve keskin bir synth etrafında
kümelenen ve vokal kullanılmayan parçalardan biri. Albümdeki etkileyici ve
akılda kalıcı parçalardan biri ise kesinlikle This Is For My Brother The Wind. Özellikle vokal kullanımı, buna
eşlik eden hip hop ritmleri ve rüzgar sesi gerçekten nefes kesici. Tıpkı
ardından gelen ve bir anlamda bu parçanın tamamlayıcısı olan Going To Another Place’te olduğu gibi.
Deforme edilmiş sesler ve hışırtılar arasında kendi yolunu bulmaya çalışan bir
piyano buluyoruz bu parçada. Akıcı, sakin, kendinden emin ve sonuca ulaşacağı
hissini veren kararlı ve suskun bir direnişin yansıması adeta.
Deadpan Stare
başrolleri Shipp ve Parker’ın üstlendiği sade parçalardan biri. İkili arasında
minik bir atışma olarak da dinleyebileceğiniz bu birkaç dakika albümün
ortalarında elektroniklere ve vokale bir es vererek dingin ve duru haliyle
nefeslenmemizi de sağlıyor açıkçası. Rockers
Hi Fi albümün en renkli ama kısa parçalarından biri olarak sırasını
savarken, Non Sexorexia Shipp’in
piyanosuyla renk kattığı, agresif sayılabilecek vokalleri ve minimal loop
kullanımıyla kurgusu görece sadece parçalardan biri olarak tınlıyor kulaklarımızda.
In This And All Worlds’de ise konuk
bir vokal var. Nedelka Prescod’un
enfes ve gizemli vokaline aksak bir ritm, kıpraşan elektronikler, kabarcık benzeri
sesler ve yankılanan vuruşlar eşlik ediyor. Özellikle vokalin kattığı renk ile
bu parça da albümün akılda kalanlarından biri olmayı başarıyor.
Kalan kısımda da albümün genelinde olduğu üzere Antipop
Consortium temsilcilerinin rap vokalleri, hip hop ritmlerine yedirilen nitelikli
elektronik oynamalar ve bunların arasında birleştirici bir vazife gören Shipp
ve Parker’ın kısa pasaj ve melodileri ile şekillenen genel yapı adım adım devam
ediyor. Albümün etkileyici yanlarından bir tekrarlanan dinlemelerde ve ara pasajlarda
dikkatinizi çekebilecek bol sayıda minik güzellik barındırması. Bu bazen bir
loop, bazen bir piyano melodisi bazen de kuvvetli bir vokal olabiliyor. Albüm
ana omurgayı oluşturan unsurların tek başlarına fazlaca ön plana çıkmadan
birbirlerini destekleyen yapılarıyla verimli bir işbirliğinin yansıması olarak
vücut buluyor. Ne içine hip hop katılmış caz ağırlıklı bir müzik, ne de içine
caz katılmış hip hop ağırlıklı bir müzik; tam bir bileşke olarak “hip hop caz”.
Son bir not olarak da albümü bu köşede sıklıkla adını andığımız Thirsty Ear etiketinden yayınlandığını
da not edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder